Dienstag, 31. Mai 2011

Murder on the dance floor

'Neon renkler' özellikle bayanları etkisi altına almış durumda evet; ama erkek koleksiyonlarını da takip ettiyseniz pek çok tasarımcının erkek koleksiyonunda da neon renklere yer verdiğini görmüşsünüzdür. Tabii neon renkte bir sarı pantolon giyip sokağa çıkmak Türk erkeklerine 'ters geldiğinden' erkeklerde bu modanın etkisini görmek biraz zor; lakin kıyafetlerini neon renklerdeki küçük detaylarla 'derinleştirip' neon renk modasını köşesinden bir yerinden kendilerine uyarlamak hiç de zor değil. Mesela, ince kazakların, sweatshirtlerin neon renkte olan astarını kollarını kıvırarak göstermek aklıma gelen ilk öneri. Bir başka öneriyi de Jil Sander'ın koleksiyonundan verelim. Sander'ın ilkbahar erkek koleksiyonunda yer verdiği 'Memphis Derby' ayakkabısı özellikle 'giyim denince uçlarda gezinmekten uzak duran' Türk erkekleri için en ideal seçim. Tabanı pembe ve mavi renklerinde olan siyah deriden kösele ayakkabı enerjik renkli detayının da etkisiyle genç erkeklerin ayağında görmeyi isteyeceğimiz bir ayakkabı! İlgilenenler için...





Montag, 30. Mai 2011

What we love today...

Bugün internette sörf yaparken farklı farklı sitelerde denk geldiğim 'güzellikleri' şöyle topluca bir post'ta toplayayım dedim. Buyrun bakalım...


Hem beyaz dantel hem yüksek topuk hem de küçük ahşap detayı... Hepsi birbirinden cezbedici detaylar. Yanılmıyorsam Nisan ayının Vogue Türkiye moda çekiminde de bu ayakkabının başka bir modeline yer verilmişti. Opening Ceremony bizleri yeniden on ikiden vurmayı hedeflemiş analayacağınız. Hedefine de ulaşmış!


Asos'un metal piramit yüzüğü. Tam bir 'statement' yüzük!


Vivacious Bardot! Brigitte Bardot'un yaza özlem duyduran fotoğrafı.


Claude Monet'nin  yumuşak geçişli renkleriyle gözleri büyüleyen meşhur 'şemsiyeli kadın' resmi. 


Ve ve vee... Sasha Pivovarova'nın Vogue Paris Haziran sayısı çekimi. Tema 80'ler. Puantiyeler, saç bantları, yüksek bel pantolonlar, kıyafetlerin rahatlığı dönemin parlayan yıldızlarından. İlham kaynağı Madonna olan çekimi önünüze koysalar bu eski bir resim mi demeniz çok olası. E tabii bu da fotoğrafçı (Inez&Vinoodh) ve stilistin (Joe McKenna) başarısının göstergesi.


Sonntag, 29. Mai 2011

Chloé's Ballerina: Janie Taylor

Perilere özgü bir sanat dalı olduğunu düşündüğüm 'bale' hatırlarsınız Chloé'nin 2011 ilkbahar koleksiyonunun ilham kaynağıydı. Block Magazine için yapılan bir moda çekimi esnasında, çekimin bir parçası olarak Chloé'nin ilkbahar koleksiyonu için de kısa bir film çekme fikrini ortaya atan yönetmen Bon Duke, New York'un önde gelen balerinlerinden Janie Taylor'ı filmin başrol oyuncusu olarak seçmiş. Taylor, Chloé koleksiyonundan seçilmiş farklı kıyafetler içinde partneri balet Justin Peck ile dans ederek  bizleri hipnotize ederken uçuşan tüller, yumuşak renkleriyle gözümüzün önünde ahenkle Taylor'a eşlik ediyor. Arka fonda çalan ABD'li besteci Philip Glass'ın insanın ruhuna işleyen bestesi "String Quartet No. 3, 'Mishima': IV. 1962: Body Building," de bu büyüleyici atmosferin tamamlayıcısı. 


Donnerstag, 26. Mai 2011

More than perfect!

Dibi düşmek diye bir laf vardır ya işte aynen şu an o haldeyim! Kazakların, gömleklerin, elbiselerin yakalarına takılan her türlü aksesuarı (papyon, fiyonk, taş işlemeli yaka vs.) gördüğümde gözlerim parlardı da Vogue'un sitesinde tanıtımı yapılan 'seramikten yapılma papyonlar', zevk(taste) eşiğimi daha da yukarı seviyelere taşıdı. (Artık her gördüğüm yaka aksesuarına parlayan gözlerle biraz zor bakarım.) Papyonlar saten, ipek, koton kumaştan yapılma halleriyle bile yeterince klas ve asil duruyorken, şimdi seramik olanını görüp de arzulamamak mümkün mü? (Fazla alçakgönüllü ve fedakarım diyorsanız ve sevgiliniz, eşiniz özel günlerde papyon tercih edenlerdense bence hemen siyahından sipariş edin!) Ayrıca sorarım neden her güzel 'şey'in perde arkasında bir İtalyan'ın eli var???



Mittwoch, 25. Mai 2011

Safari mode: On!



Yaz için hem havadar hem de örgü desenli bir topuklu ayakkabı ararken bakın neye denk geldim. İplerle sık olmayan örgüler yapılarak ortaya çok farklı bir ayakkabı çıkmış. 'Safari' tarzında oluşu bana 'Survivor'ı hatırlatsa da yazın ayaktan hiç çıkarılmayacak bir ayakkabı (kendi adıma-düz ayakkabılarla kampüsten eve koşturmaktan bık-tım!). Deriden örgülerle yapılmış pek çok ayakkabı görmüştüm de bildiğimiz koton, ayakkabı bağı kalınlığındaki iplerden yapılanını ilk defa görüyorum. Rengiyle, şekliyle ve materyaliyle bence kusursuz gözüken bu ayakkabıya (iplerin ayakkabının tababnına kadar indirilmiş olması beni cezbeden küçük detayı!) siz de aynı duygular içerisindeyseniz, solestruck'a bir göz atın. 

Montag, 23. Mai 2011

For the love of 'Tim'!


Tim Walker'a olan hayranlığımı artık anlatacak kelime kalmadı, daha önceki post'larımı da takip ettiyseniz anlamışsınızdır. Adamın çektiği fotoğrafların 'büyülü' olduğuna kendimi çok indandırdığımdan mı yoksa fotoğraflarının 'gerçek' olabileceği hayaline kendimi çok kaptırdığımdan mıdır bilmem, yine yeniden bu çekimle Walker'ın o puslu düşler diyarındayım. Vogue UK'in Mayıs sayısı için hazırlanan bu çekimde 'afacan' model Agyness Deyn yer aldığından ve stilisti de Kate Phelan olduğundan fotoğraların hafızamdan silinmesi çok zor olacaktır. (Mükemmel 3'lü!)















Samstag, 21. Mai 2011

Knuckles go 'pretty'?!?



The Broken Plate's Shop, Etsy'nin bize sunduğu bir başka güzellik. Kısaca anlatacak olursak, çini porselenleri ve kırık tabak çanak parçalarını geri dönüştürerek ortaya yüzlerce değişik takı çıkarmış bir firma. Bu kadar yaratıcı bir fikirle yola çıkılarak hazırlanan takılar zaten benim gözümde 1-0 önde diye düşünürek takıları incelerken altta yatan düşünce bir yana dursun, ortaya çıkan ürünlerin de herbiri birbirinden güzel ve eğlenceliymiş demeniz kaçınılmaz. En çılgın, en yaratıcı ve en kullanışlısı da bence 'In case of emergency break china' isimli yüzük (aslında muşta*). 



4 parmağınızı birden geçirmeniz gereken yüzük çiçek desenli çini porselenden yapılma olması bir kenara aynı zamanda da bir çeşit meşru müdafaa aracı. ('Çiçek desenli' muştaya da az insan ömr-ü hayatında şahit olur. Verilmek istenen mesaj: Vurduğunuz yerde gül biter).Tehlike anında karşıdakinin yüzünün tam ortasına geçirildiğinde yaratacağı etkiyi biz değil karşıdaki düşünsün artık. 
Canlı renklerdeki plastiklerin (ki bu oymalı plastik parçalar da 1950'lerden kalma parçalarmış) çerçevelediği zarif desenli küçük porselen broşlarının güzelliğine de değinmeden olmaz. Hem zarif hem de capcanlılar!

*muşta: (mu'şta) Farsça muşte
 ne demek?:
Karşısındakine vurmak için özel olarak açılmış deliklerine parmakların geçirilmesi ile kullanılan demir parçası.








Freitag, 20. Mai 2011

Summer's Swan



Chloé'nin yaz koleksiyonunun sergilenişini izlerken iki parça aklımı başımdan almıştı; birincisi balerin ayakkabıları ikincisi de pilili transparan midi boy etekler. Özellikle de ayaklarımızı hantal kışlık botlardan, yağmur çizmelerinden sonra kuş gibi hafif pastel tonlarındaki babetlerin içinde hayal etmek bile mutluluk verici. Durmaksızın, abartısız 30 gündür yağan yağmur yerini güneşli günlere bırakmaya başlamışken yaz sezonu için kendimize Chloé'nin balerin babetlerinden birini hediye etmek çok yerinde bir yatırım olacaktır diye düşünüyorum ve yazımı noktalıyorum.




Chloé Tutu Ballet Flat




Chloé Maryjane Ballet Flat

Donnerstag, 19. Mai 2011

Speechless


Louis Vuitton'un 2011 sonbahar koleksiyonu için hazırlanan reklam kampanyası 'hit' olmaya aday değil başlı başına bir 'hit'! Evet, fotoğrafçısı da  Steven Meisel! Stilistliğini üstlenen isim de Karl Temper. Ben bak bak doyamadım. Sebebi ise aynı modelleri moda çekimlerinde, reklam kampanyalarında görmekten artık bıkmaya başlamış olmam. (Arizona Muse, Freja Beha Erichsen kusucaz artık!) Bu çekimde rol alan modeller Daphne Groeneveld, Anaïs Pouliot, Gertrud Hegelund, ve Zuzanna Bijoch, gördüğünüz üzere çok da göz önünde olmayan modeller. Buna ek olarak çekimdeki vintage atmosfer, köpekler, siyah deri araba koltukları ve nostaljik araba resimlere bakarken iç geçirmeye sebep. Marc Jacobs'ın da dediği gibi 'Kim bu güzel arabanın arka koltuğunda oturan kadınlardan biri olmayı istemez ki?'.




Mittwoch, 18. Mai 2011

Nudity


Zara'nın uzun süredir rastladığım en 'elegan' ve en 'alınası' deri  çantası. Renk seçeneklerinin her biri de birbirinden can alıcı. Özellikle bu 'nude' rengi Miu Miu'nun kafamda yer etmiş çanta modeli ve rengiyle neredeyse birebir olduğundan daha da bir istenilesi.


Miu Miu'nun çantası- Resim The Cherry Blossom Girl'den

Sonntag, 15. Mai 2011

Why do we love Kate Moss?


Efsanevi model Kate Moss'un onuruna New York'ta Danziger Projects Galerisi'nde bir fotoğraf sergisi düzenlenecekmiş. Moss'un yer aldığı binlerce fotoğraf çekiminden hangilerinin sergiye dahil olacağı merak konusu oladursun, şu fotoğraf kesinlikle benim favorim. Sorsalar 'What are the 3 things you love about Kate Moss?' deseler cevap olarak bu fotoğrafı çıkartır gösteririm.
1- Elinden düşmeyen sigarası ( Gözü kör olasıca sigara bir tek bu kadına bu kadar yakışıyor vesselam, annesinin karnından elinde sigarayla doğdu deseler inanıcam.)
2- Deri ceketi (Hayır, siyah biker modelindeki deri ceketlere bir zaafım var tamam; ama bu kadının giydikleri bu kadar mı çekici, bu kadar mı tarz olabilir! Uyduruk bir siyah deri ceketi bile 'klas' gösterebilecek bir 'duruşu' var kadının.
3- Dağınık saçları ( Hep derim, yataktan kalktığı gibi biraz eliyle üstlerini düzeltip (karıştırıp) insan içine çıkan kadınlar bence en takip edilesi kadınlardır, doğallık seksapalitenin had safhasıdır da bunun açıklamasıdır.Kırmızı halıdaki halini bile düşününce aklıma gelen Kate Moss imgelerinde tepede hep hafif kabarık, dağınık saçlar bulunmakta.)

Ps. Resimde Johhny Depp olmadığı için o maddeyi es geçtim.

An Italian touch to Brazilian flip-flops

Missoni+Havaianas işbirliğinden doğan 'rengarenk terliklere' internette denk geldiniz mi bilmiyorum; ama görmüş olanlar zaten aklına kazımıştır, hepsi yaz için arzu nesnesi olacak kadar güzel ve capcanlı; ancak benim tercihim Havaianas için de bir ilk olmuş 'espadril' den yana. Üstelik de oldukça uygun fiyata.($60-$130). Espadrillerin şirinliğine Missoni desenleri eklenince alınması farz olmuş yazlık bir ayakkabı çıkmış ortaya. Çoğunuzun vazgeçilmezlerinden olduğunu bildiğim Havaianas'larınıza bir İtalyanın (Vive Sig.ra Missoni!) elinin değmesini istemez miydiniz? A big 'YES!'.





Freitag, 13. Mai 2011

Knot,rope,necklace

İlham verici fotoğrafların paylaşıldığı bloglara, sitelere girip bilgisayarıma wallpaper olarak koyabileceğim iç açıcı resimler ararken rastladığım bir fotoğrafta boş sayfalarla dolu bir defteri tutan kızın 'kolyesine' takıldım. Ayakkabı bağlamayı bile (itiraf ediyorum) ortaokula geçtiğimde anca öğrenebilmiş biri olarak düğüm atma, bağlama, çözme, kurdele yapma vs. gibi şeyleri asla beceremeyen bir insan olduğumdan bu kolyeyi nasıl yaparım çözemedim. Sicim ipine düğümler atarak ortaya bir kolye çıkarma düşüncesi de süper yaratıcı bir fikir olmuş. Özellikle marin desenli kıyafetler için adeta vazgeçilemez bir aksesuar niteliğinde. Bağlamayı, burmayı, düğümlemeyi becerebilenlerdenseniz durmayın, deneyin!


Montag, 9. Mai 2011

Happy birthday to Mulberry!


Gönlüme taht kurmuş markalardan biri olan Mulberry, 40.yaşının şerefine İngilizlere özgü bir 'çay partisi' düzenlemiş. (Gel de sempati duyma!). Bunun yanı sıra Mulberry'yi Mulberry yapan görünmez kahramanları, markanın son iki yıl içerisinde hangi aşamalardan geçtiğini, düzenlenen davetleri, partileri, kısacası Mulberry dünyasını kapılarını ardına açılmış şekilde okuyucuya sunan bir kitapla da yeni yaşlarına merhaba demişler. (Meşhur 'Alexa' isimli çantasına sahip olma şerefine daha nail olamama rağmen kitaplığımda ışıl ışıl parlayan ve markanın iç yüzünü anlatan, Mulberry tasarımlarıyla, Mulberry insanlarıyla dolu 480 sayfa kalınlığında bir kitaba $90 vermeye razıyım (kitap 2.86 kg ağırlığındaymış, yuh diyoruz!) çünkü coffee table kitaplarına feci zaafım var.) Uzun lafın kısası çok isterdim ki en azından şu çay partisinde konuklara beyaz kutular içinde pastalar dağıtan kız olsaydım. . . (Ortanca çiçekleriyle bezeli reklam afişleriyle beni zaten kalbimden vurmuşlardı; bir de partinin düzenlendiği mağazada da etrafa rengarenk ortancalar koymamışlar mı. . .ah ki ahh...)